Kategoriler
HABER

Çanakkale Şiirleri 2 Kıtalık

18 Mart Çanakkale etkinleri için dünyanın en güzel çanakkale şiirleri 2 kıtalık şiirler burada. Çanakkale ile ilgili şiir 2 kıtalık çanakkale şiirlerini yazımızın devamında bulabilir ve ödevlerinizde kullanabilirsiniz.

Özellikle ilkokul 1.sınıf ve 2.sınıf öğrencilerinin 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehirleri Anma Gününe özel aradığı 2 kıtalık kısa çanakkale şiirleri ve en güzel çanakkale şiirlerini bir araya getirdik.

Çanakkale Şiirleri 2 Kıtalık En Güzel Şiirler

ÇANAKKALE İLE ATAM

Atam senin sayende her şey oldu,
Sana minnettarız Atam
Çanakkale savaşında
Düşmanları yenip
Vatanı milleti kurtardın Atam
O,düşüncelerine,fikrine,
Sevgine,saygına,
Cesaretine,yeteneğine,
Hayranım Atam

ÇANAKKALE ŞİİRİ

Çanakkale’de askerlerimiz,
Gösterdi Türk’ün gücünü.
Yok etti düşmanları,
Aldı milletin öcünü.

Havada uçuştu mermiler,
Duysak sağır olurduk,
Her yer çukur, cepheler,
İnançlarıyla kurtulduk.

ÇANAKKALE

Çanakkale özeldir ,
Ayna gibi güzeldir.
Ne kadar şehit verdik,
Ama yine biz kazandık.
Kaderimizde olur muydu ulaşmak bu güzel ülkeye,
Karadenizden esti geldi .
Adı Mustafa Kemal idi,
Layık mıyız şimdi biz bu güzel ülkeye.
Ey atam rahat uyu,izindeyiz.

ÇANAKKALE ŞİİRİ

Yağız asker saldırdı
Düşmanı denize savurdu
Toplar sesle patladı
Mermiler gökyüzüne dağıldı.

Şanlı Çanakkale zaferi 
Güç ve imanla kazanıldı
Komutan Mustafa Kemal
Düşmanı dört bir yana dağıttı.

ÇANAKKALE DİYARINDA

Denize takılan kilit
Dünyayı kaldıran yiğit
Alaylar var toptan şehit
Çanakkale diyarında

Kahraman şehit cavuşlar
Şehitliğe uçan kuşlar
Savaşta yeni buluşlar
Çanakkale diyarında

ZAFER MARŞI

Tarihi çevir, nal sesi kısrak sesi bunlar 
Delmiş Roma’nın kalbini mızrak gibi
Hun’lar Göktürkler, Uygurlar, Oğuzlar, Peçenekler 
Türk’ün tarihine binbir zafer ekler 

Dünya atımın nalları altında ezildi 
Kaç haçlı sefer göğsüme çarpınca kesildi 
Bir gün gemiler dağlara tırmandı denizden 
Kudret ve zafer bizlere miras dedemizden.

ÇANAKKALE ŞİİRİ

Çanakkale geçilmez dediler, geçilmedi!
Analar ağladı, oğullar savaştı.
Ne olursa olsun dediler, cepheye gittiler;
Analar ağladı, oğullar savaştı.
Kürdü,Türk’ü lazı çerkezi,
Kimi harbiyeli, kimi liseli.
Ağası da var, çiftçisi de,
Ba İlahe İllallah! diyerek savaştı hepsi,
En sonunda kazandılar bu büyük zaferi!

Siz de beğendiğiniz çanakkale şiirlerini yorum bölümünen yazabilirsiniz.

18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi ve Şehitleri Anma Günü ile ilgili yazı ve diğer şiirlere ulaşmak için TIKLAYIN >

Kategoriler
HABER

18 Mart Çanakkale Zaferi Şiirleri, Kısa ve Uzun Çanakkale Şiirleri

18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili şiirleri sizler için derledik. 18 mart ile ilgili kısa şiirler, uzun şiirler, çanakkale şiirleri ve resimleri yazımızın devamında… Öğrenciler özellikle okullarda törenlerde okumak için yada ödevleri için kısa çanakkale şiirleri arıyor. Biz de bunun için bu yazıyı hazırladık… Bu sene 18 Mart Cumartesi gününe denk gelse de okullarda 18 mart Çanakkale Zaferi olarak kutlanacak ve çeşitli etkinliklerle Çanakkale Şehidleri anılacak. Bildiğiniz gibi 18 Mart 1915 1.Dünya Savaşının dönüm noktasıdır. Bu nedenle bizim için çok önemli bir gün olan 18 Martta bir çok etkinlik yapılacak… Bu kapsamda okullarda öğrencilerin okuması için ve ödevlerinde kullanması için çanakkale şiirlerini derledik. Yazımızın devamında çanakkale zaferi şiirlerini ve resimlerini bulabilirsiniz… Siz de konuyla ilgili yorumlarınızı yapabilirsiniz…

dur yolcu şiiri

Çanakkale Zaferi’ni en iyi anlatan Çanakkale’de dağda yazılı olan Dur Yolcu şiiri ile açmak istiyoruz…

KISA ÇANAKKALE ŞİİRLERİ…

BİR YOLCUYA

Dur yolcu! Bilmeden gelip bastığın
Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.
Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın
Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda
Gördüğün bir tümsek, Anadolu’nda,
İstiklâl uğrunda, namus yolunda
Can veren Mehmed’in yattığı yerdir.

Bu tümsek, koparken büyük zelzele,
Son vatan parçası geçerken ele,
Mehmed’in düşmanı boğduğu sele
Mübarek kanını kattığı yerdir.

Düşün ki, haşr olan kan, kemik, etin
Yaptığı bu tümsek, amansız, çetin
Bir harbin sonunda bütün milletin
Hürriyet zevkini tattığı yerdir.

Necmettin Halil ONAN

çanakkale kapak resmi

ÇANAKKALE DİYARINDA

Denize takılan kilit
Dünyayı kaldıran yiğit
Alaylar var toptan şehit
Çanakkale diyarında

Kahraman şehit cavuşlar
Şehitliğe uçan kuşlar
Savaşta yeni buluşlar
Çanakkale diyarında

18 mart şiirleri

ZAFER TÜRKÜSÜ

Yaşamaz ölümü göze almayan,
Zafer, göz yummadan koşana gider.
Bayrağa kanının alı çalmayan,
Gözyaşı boşana boşana gider!

Kazanmak istersen sen de zaferi,
Gürleyen sesinle doldur gökleri,
Zafer dedikleri kahraman peri,
Susandan kaçar da coşana gider.

Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,
Diriler şerefli, ölüler şanlı!
Yurt için dövüşen başı dumanlı,
Her zaman bu şandan, o şana gider.

Faruk Nafız ÇAMLIBEL

ÇANAKKALE ZAFERİ…

çanakkale şiiri

ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ

Çanakkale içinde vurdular beni
Ölmeden mezara koydular beni
Of gençliğim eyvah
Çanakkale köprüsü dardır geçilmez
Al kan olmuş suları bir tas içilmez
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Anne ben gidiyorum düşmana karşı
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde bir dolu testi
Anneler babalar ümidi kesti
Of gençliğim eyvah
Çanakkale’den çıktım yan basa basa
Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa
Of gençliğim eyvah
Çanakkale içinde sıra söğütler
Altında yatıyor aslan yiğitler
Of gençliğim eyvah
Çanakkale’den çıktım başım selamet
Anafarta’ya varmadan koptu kıyamet
Of gençliğim eyvahe-okulmeb.com

canakkale-zaferi

EN GÜZEL ÇANAKKALE ŞİİRLERİ…

BAYRAĞIM

Şehit kanlarıyla, vermişim rengini,
Gökten Ay’la-Yıldızı koparmışım;
Yüreğimi koymuşum sana, yüreğimi;
Birde vatan sevgimi
Dalgalan ey şanlı Bayrağım;
Sen dalgalan, ben coşayım,
Uğruna destanlar yazayım!

Delikanlımın damarındaki kansın,
Sen, cansın, canansın.
Yansın, bu yürekler sana yansın;
Vatan aşkıyla yansın
Dalgalan ey şanlı Bayrağım;
Sen dalgalan, ben coşayım,
Uğruna destanlar yazayım!

Sevgisin, Mutluluksun, Umutsun;
Aşksın, Destansın, bulutsun;
Sen bensin, Benliğimsin
Sana, canım feda olsun!
Dalgalan ey şanlı Bayrağım;
Sen dalgalan, ben coşayım,
Uğruna destanlar yazayım!

canakkale-zaferi-kapak

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ

Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,
O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.
Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak
Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.

Mehmet Akif ERSOY

çanakkale şiirleri

ÇANAKKALE ÇANAKKALE

Bir ölüp bin dirilmiştir
Düşmana ders verilmiştir
Yiğit burada görülmüştür
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele

Ser veririz sır vermeyiz
Ölürüz geri durmayız
Aman diyene vurmayız
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele

Verdik orda binbir Şehit
Bütün dünya oldu şahit
Dünyaya bedel bir yiğit
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele

Ah Hüseyin’de olsaydı
Düşmana kalpten vursaydı
Vatan için can verseydi
Çanakkale Çanakkale
Türk askeri döndü sele

Hüseyin PARLAKDEMİR

UZUN ÇANAKKALE ŞİİRLERİ…

ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE

Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyâda eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
-Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya-
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.
Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde-gösterdiği vahşetle ‘bu: bir Avrupalı’
Dedirir-Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi,
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud kafesi!
Eski Dünyâ, yeni Dünyâ, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi, mahşer mi, hakikat mahşer.
Yedi iklimi cihânın duruyor karşında,
Ostralya’yla beraber bakıyorsun: Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler rengârenk:
Sâde bir hâdise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi yamyam, kimi bilmem ne belâ…
Hani, tâuna da züldür bu rezil istilâ!
Ah o yirminci asır yok mu, o mahlûk-i asil,
Ne kadar gözdesi mevcûd ise hakkıyle, sefil,
Kustu Mehmedciğin aylarca durup karşısına;
Döktü karnındaki esrârı hayâsızcasına.
Maske yırtılmasa hâlâ bize âfetti o yüz…
Medeniyyet denilen kahbe, hakikat, yüzsüz.
Sonra mel’undaki tahribe müvekkel esbâb,
Öyle müdhiş ki: Eder her biri bir mülkü harâb.

Öteden sâikalar parçalıyor âfâkı;
Beriden zelzeleler kaldırıyor a’mâkı;
Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin;
Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.
Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam,
Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam.
Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer;
O ne müdhiş tipidir: Savrulur enkaaz-ı beşer…
Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el, ayak,
Boşanır sırtlara vâdilere, sağnak sağnak.
Saçıyor zırha bürünmüş de o nâmerd eller,
Yıldırım yaylımı tûfanlar, alevden seller.
Veriyor yangını, durmuş da açık sinelere,
Sürü halinde gezerken sayısız teyyâre.
Top tüfekten daha sık, gülle yağan mermiler…
Kahraman orduyu seyret ki bu tehdide güler!
Ne çelik tabyalar ister, ne siner hasmından;
Alınır kal’â mı göğsündeki kat kat iman?
Hangi kuvvet onu, hâşâ, edecek kahrına râm?
Çünkü te’sis-i İlahi o metin istihkâm.

Sarılır, indirilir mevki-i müstahkemler,
Beşerin azmini tevkif edemez sun’-i beşer;
Bu göğüslerse Hudâ’nın ebedi serhaddi;
‘O benim sun’-i bedi’im, onu çiğnetme’ dedi.
Asım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek:
İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmiyecek.
Şühedâ gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar…
O, rükû olmasa, dünyâda eğilmez başlar,
Vurulup tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,
Bir hilâl uğruna, yâ Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pâk alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi…
Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
Sana dar gelmiyecek makberi kimler kazsın?
‘Gömelim gel seni tarihe’ desem, sığmazsın.
Herc ü merc ettiğin edvâra da yetmez o kitâb…
Seni ancak ebediyyetler eder istiâb.
‘Bu, taşındır’ diyerek Kâ’be’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, ridâ namıyle,
Kanayan lâhdine çeksem bütün ecrâmıyle;
Ebr-i nîsânı açık türbene çatsam da tavan,
Yedi kandilli Süreyyâ’yı uzatsam oradan;
Sen bu âvizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken, gece mehtâbı getirsem yanına,
Türbedârın gibi tâ fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile âvizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hâtırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin’i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran…
Sen ki, İslam’ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a’sâra gömülsen taşacaksın…Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât…
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.

Mehmet Akif ERSOY

ÇANAKKALE ŞİİRLERİNE YORUMLAR…

Evet bu yazımızda sizlere çanakkale şiirlerini derledik. Şimdi sizlerde 18 Mart Çanakkale Zaferi ile ilgili duygularınızı, farklı şiirleri yorum bölümünden bizimle paylaşabilirsiniz… Şiirleri beğendiyseniz yorumda belirtmeniz yeterli…

Çanakkale şiirlerini ve fotoğraflarını beğendiniz mi? çanakkale şiirleri ile ilgili olarak yorum yapabilirsiniz… Diğer belirli gün ve haftalar için tıkla >